Kayıtlar

Zülfü Livaneli’nin romanını çaldılar / İhsan Yılmaz - Hürriyet - 13/04/2018

Resim
Bir kitabın çok satması için ne yapmak gerekir diye sorsalar, asla aklıma gelmeyecek bir cevapla karşılaştım bu hafta. Basitmiş meğer. Alırsınız çok satan bir romanı, kapağını, içindeki kahramanların isimlerini değiştirip bir-iki cümle de eklediniz mi tamamdır. Yayınevine de yutturursanız, başarılı bir romanın yazarısınız artık. Tanıtım için de klip çekmeyi unutmayın ama. “Yok artık!”  dediğinizi duyar gibiyim. Ben de aynı tepkiyi verdim ama iki kitabı alıp şöyle bir karşılaştırdığımda şaşkınlığım tarif edilecek gibi değildi. Zülfü Livaneli’ nin ‘Kardeşimin Hikâyesi’ adlı romanı 2013 yılında yayımlanmıştı. Okuru çok sevdi ve satışı 500 bini geçti. Konusu, anlatımı ve kurgusuyla gerçekten iyi bir  Livaneli  romanıydı. Romanın yayıncısı Doğan Kitap’ın editörlerinden  Tanıl Yaşar  gittiği bir kitapçıda yeni yazarların kitaplarını karıştırırken oldukça tanıdık cümlelerle karşılaşmış. Nursen Karayanız ’ın bu yılın başlarında Kariyer Yayınları’ndan...

Mutluluk Projesi - Gretchen Rubin

Resim
Yaklaşık 7 yıl önce aldığım, ismi sebebiyle beklentimi yükselten kitabın ilk bir iki bölümünü okuduktan sonra sıkılmış bir daha da elime almamıştım. Bu süre zarfında kitap her gözüme takıldığında okumadığım bir kitap aldığım için kendime kızıyordum. Geçen yıl minimalizm ile ilgili araştırma yaparken okuduklarımın bu kitapta anlatılanlarla benzerlik gösterdiğini anımsadım. Öğrenci hazır olunca öğretmen de belirirmiş diyerek kitaba tekrar başladım. Kitapta yazarın "mutluluk projesi" adını verdiği 12 ay süren bir yaklaşım anlatılıyor. Ancak projenin işe yararlığı ile ilgili istatistiki bir durum yok, yazar Gretchen Rubin kendi yaşamında gerçekleştirmek istediği değişiklikler doğrultusunda deneyimlerini aktarıyor. Herkesin "mutluluk projesi"nin farklılık göstermesi kaçınılmaz olmakla birlikte, kitap kendi projenizi uygulama konusunda rehber olacaktır. İlk okuduğumda anlatıldığı gibi 12 adımlık bir proje yürütemesem de hayatımda rahatsızlık duyduğum birkaç konuda değ...

Haşırt Dı Bilekbord - Zafer Algöz

Resim
Belli ki Zafer Algöz iyi bir oyuncu olduğu kadar, iyi de bir hikaye anlatıcısı ve okuduklarımız dost meclisinde anlatıp, etrafındakileri kahkahaya boğduğu, kimini birebir yaşayıp kiminiyse duyduğu keyifli hikayeleri. Kitap da bu deneyimi yaşama şansına sahip olanların ısrarı ile ortaya çıkmış. Eminim bunları birebir kendisinden dinlemiş olsak, belki canlandırmalarıyla, belki şiveli söylemiyle, belki sesini değiştirerek daha yüksek perdeden kahkahalar attırırdı bize. Hem parçası olduğu anılara hem de sohbetine imrenmeden edemiyor insan.

Çocukluğun Sonu - Arthur C.Clarke

Resim
Ruslar ve Amerikalılar 20.yy’ın sonlarında aya önce kim çıkacak yarışındalarken aslında her iki taraf da binlerce yıl fark yiyerek yarışı çoktan kaybettiklerini görürler. Başlarda dünyanın uzaylılar tarafından istilası gibi görünen olaylar, “Hükümdarlar” olarak adlandırılan bu dünya dışı varlıklar sayesinde insanların savaştan uzak Ütopya’yı yaşamaya başlamasıyla devam eder. Ancak dünyanın, dışarıdan gelen bu varlıklar tarafından iyileştirilmek ve korunmak istenmesinin altında yatan gerçek ne? Alışılagelmiş uzaylı istilası hikayelerinden uzak,sıra dışı bir kurgu. Asıl şaşırtıcı olansa bu kurgunun 64 yıl önce yazılmış olması.

Satranç - Stefan Zweig

Resim
Satranç - Stefan Zweig

Çavdar Tarlasında Çocuklar - J.D.Salinger

Resim
Çavdar Tarlasında Çocuklar - J.D.Salinger  J.D.Salinger’in Çavdar Tarlasında Çocuklar’ı 20.YY’ın okunması gereken kitapları, 25 yaşından önce okunması gereken, 30 yaşından önce okunması gereken, ölmeden önce okunması gereken, mezun olunmadan önce okunması gereken kitaplar gibi birçok listede okunması tavsiye edilen kitaplar arasında yer alıyor. Her ne kadar Türkçe çevirisinde fark edilmese de bolca argo içeren kitap Amerika’da ahlâk dışı ve açık saçık içeriği sebebiyle yasaklanmış, yine de tüm zamanların en çok okunan kitaplarından biri olmayı başarabilmiş. Kitapta kararsız, hayatın akışı içinde sürüklenen karakter özellikleri ile bir anti kahraman portresi çizen Holden Caulfield'ın kendi ağzından, okuduğu Pencey’den noelin hemen öncesinde atılmasıyla başlayıp bir psikiyatri kliniğinde sonlanan üç günü anlatılıyor. Kardeşinin ölümü, aynı okuldan bir arkadaşının intiharı ve yaşadığı diğer travmalarla birlikte, ergenlik sürecinde kendi içinden gelen dürtüsel uyarılmalarla b...